2 Nisan 2011 Cumartesi

Çok ders çalışmanın bünyeye etkisi

Mikroekonomi sınavına iki gün kala yatağa yatıp rüya boyunca sürekli türev alma seanslarım başladı. Zaten 6 saat uyku uyuyorum; bunun yüzde 90'ında formüllerle boğuşuyorum, dolayısıyla alarmla uyanıp güne başladığımda da günüm bok gibi geçiyordu. Ve gene akşam uyuyorum, aynı formüller. Seçmeli aldığım dersin formülleri de ekleniyordu üstelik! Harika! En istediğim şey buydu gerçekten! (yazının bittiğini sanma resmin altında devam ediyor üstelik sonuna kadar okumazsan en heyecanlı yerini kaçıracaksın)



Son zamanlarda kendi potansiyelimi de aşacak kadar çok çalıştım. Öyle ki beynimin önce mitoz bölünmeyle çoğaldığını, sonra da çok çalışmaktan uyuştuğunu hissettim.
Dün sınavı oldum, bitti. Dün gece rahat uyuyacağım diye mutluydum yatağa girdiğimde, saat 12'de. NERDEEE???!! Formüller triple zorlukta üzerime üzerime geldiler. Tuvalete gideyim dedim, kalktım, hiç uyumamışım, saat 1 çünkü, bir saat boyunca formüller ve ben debelenmişiz. Tuvalete girip gelmenin rahatlığıyla uyurum bu sefer dedim, yok, yataktan yeniden kalktığımda sabah ikiydi. Geri yattım.

Sabah 4-5 gibi olduğunu sanıyorum, bu sefer uykumda çözememeye devam etmişim formüllere: q1'ler q2'ler geçiyor gözlerimin önünden. Dedim yeter, artık formül düşünmeyeceksin (bunu da uykumda söylüyorum ha!). Başka şey düşün. Ne düşüneyim? Anneni, babanı düşün. Annemin yüzü geldi gözümün önüne. Ne oldu dersiniz? Annemin kafasının iki yanına parantez geldi, soluna da q1!!!! q1, parametresi annemin yüzü olan bir formüldü, ve halim çok acınasıydı. Belki sınavdan sonra 80 sayfa okumanın yarısını bitirmenin etkisiydi bu seferki, bilemiyorum.

Bugün de okudum, bugün de derste girdim, ama gezdim güldüm ve eğlendim de aynı zamanda. Bu sefer rüyalarımda formül görmek istemiyorum. Lütfen hayat, beni anla.