
Senelerce her bir türlü çeşidini aldım. Renkli olanından, konçlu olanından, çift yüzlü olanından... Her türlü kıyafetin altına giyilebilme özelliğini sevdim senin Converse. Ama kusura bakma, artık senden vazgeçiyorum. Ayaklarımı üşütüyorsun ve bu sebeple karnım şişiyor ve her adım başı osurmak zorunda kalıyorum senin yüzünden. Ayrıca en son yağmurlu bir günde seni giydiğim zaman bok rengine dönüştün, seni 2 defa çamaşır makinesine atmam ve 3 defa Ariel Professional ile çitilemem bile eski haline gelmeni sağlayamadı. En kötüsü, canım Converse, artık eskisi kadar dayanıklı üretilmiyorsun. Seni alalı bir ay geçmiyor ki topuğundaki kumaş yüzülmesin ve plastik kısımların çatlamasın (topuk sözkonusu olduğunda boydan boya yarılıyor hatta!!).
İşte bu yüzden senden vazgeçip Columbia'dan ayakkabı almaya karar verdim. Bir ayakkabının güzel gözükme ihtimalinden bile vazgeçtim senin yüzünden, yeter ki artık ayaklarım rahat etsin ve üşümesin! İlişkimizi sonlandırıyorum. Artık kendine gururuyla oynayıp küçük oyunlarına alet edebileceğin başka kızlar araman gerek. Hoşça falan da kalma. İğrendim artık lan senden! Şu yandaki fotoğrafa bak!
Not: Columbia, seni de sevmiyorum. Zira Türkiye'ye getirmekte olduğun kadın ayakkabı numaralarının upper bound'u 40. İnternetten getirtmeye de tırsıyorum: ya ayağıma olmazsa? Senden hoşlanmaya başlamıştım ama ayrı dünyaların insanı olmamamız için bana bir fedakarlık yapıp Türkiye'de istediğim model ayakkabından 41 numara bulmamı sağlamazsan, şansını kaybedeceksin bebeğim.